Önümüzde malumunuz yerel seçimler var. Diyeceksiniz ki havacılık ile ne alakası var? Sürekli olarak “ hava parkları yapılmalı, hava parkları havacılığın temelini oluşturuyor ” diyoruz. Peki bu hava parklarını yapmak için gereken araziler nasıl bulunuyor? Hava parklarının belediyelere katkıları nelerdir?

Ülkemizde örnekleri var mı? Hangi belediye destek verir ki demeyin çünkü bu hafta sizlere parti ismi vermeden siyasetten uzak durarak ülkemizde destek veren belediyeleri, hava parkı kurmaya çalışan kahramanları anlatacağım. Benim gözümde hava parkı kurma çalışmaları yapan herkes birer kahramandır. Kendileri ile bu hafta tek tek konuştum ama onlara kahraman gözüyle baktığımı bilmiyorlar…

ORADA BİR VAN VAR UZAKTA…

İlk kahramanız Ferhat Binici. Van gölünün kıyısında daha öncede Kokpit.aero olarak duyurduğumuz hava parkının kurucusu… Kendisi Fethiye’ de tandem pilotluğu da dâhil olmak üzere değişik bıranşlarda havacılıkta tam 23 yıldır var.

Bu kadar zamanın sonunda kendi topraklarına dönerek aile şirketlerinin de yardımı ile (bu konuda ağabeyi çok yardımda bulunmuş) bölgelerinde hava parkı kurmaya karar vermiş.

Kendileri ile konuşmam da bana çok hoşuma giden bir şey söylediler; “Bölgemizden pilotlar çıksın istiyoruz”. Havayollarına değil, sportif havacılığa pilotlar yetiştirmek istiyorlar.

Çalışmaları son aşamaya gelen pist, Doğu Anadolu’da sportif havacılık için önemli bir alt yapı oluşturacak.

VAN’DAKİ MEYDANIN İZİNLERİ SHGM’DEN GELDİ

Geçtiğimiz günlerde SHGM’ den izinleri almışlar. Meydanın yapımında Doğu Anadolu Kalkınma  Ajansı’ ndan destek de almışlar. Fakat aynı desteği valilikten bulamamışlar. Siyasetten uzak durdukları için de belediyelere gitmemişler.

Kendi imkanları ve havacılık camiasından gelecek yardımlar ile kurmaya çalışıyorlar. Aslına bakarsanız on güne kadar faaliyete de geçiyor. Park bitti sayılır. Fakat Ferhat Bey, Her türlü desteğe ihtiyacımız var” diyor.

Ferhat Binici, uzun yıllar tandem pilotluğu yaptıktan sonra memleketi Van’a döndü. Şimdi hayali, Van’ı bölgenin sportif havacılık merkezi haline getirebilmek. (Fotoğraf: Ferhat Binici)

Uçuş planlaması yapılmış ve 20, 30, 45, 60 ve 75 dakikalık mesafelerde tam 23 noktaya uçuşlar planlamışlar.  İl afet müdürlüğünden 2 adet konteynır alabilmişler. Yani ofis ve kafeterya sorununu halletmişler. Fakat hangar konusunda sıkıntı yaşıyorlar.

Pist ebatları şu an için 450 metreye 80 metre. Fakat uzatılmaya çok müsait. CTLS ya da Cirrus gibi uçaklara da hizmet verebilecekleri bir meydan hale getirmek istiyorlar. Ferhat Bey, her türlü yardım çok iyi olur diyor. Bir windsock, çit ya da çit malzemesi, anomemetre, belki hangar malzemesi ya da çadır, portatif bir hangar bile olabilir. Yardım etmek isteyenlere iletişim bilgilerini verebilirim.

İÇ ANADOLUDA PARLAYAN GÜNEŞ; SİVRİHİSAR

Sivrihisar, Eskişehir ilinin Ankara tarafında kalan bir ilçemiz. Hava Kuvvetleri’nin yedek meydanı burada. Ama Sivrihisarlılar şimdi kendi sportif havaalanlarına kavuşuyor. Çalışmalara Ali İsmet Öztürk de büyük destek veriyor.

Sivrihasar’daki meydan çalışmaları, Türkiye için imecenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyan güzel bir örnek. İlk uçuşun yapıldığı, paraşüt atlayışının da gerçekleştirildiği meydan, önümüzdeki ilk bahar aylarında daha da hareketlenecek. (Kulübün Facebook sayfasından alınmıştır)

Sivrihisar Sportif Havacılık Kulübü Başkanı Sadullah Özmen’in direkt kendi kaleminden çalışmalarını aktarmak istiyorum:

“Sivrihisar Sportif Havacılık Kulübü Derneği, fikir olarak 2012 yılında ortaya çıkmış, arazi yer seçimi konusunda çevrede farklı yerlerde araştırmalar yapılmıştır. Uygun yer konusunda SHGM nin yayınladığı ve halen geçerli olan yönetmelikler dikkatle incelenmiştir.

Ülkemizde Sportif Havacılık konusunda faaliyet alanlarının kısıtlı olması, Sportif havacılığın yeterince bilinmemesi,  bu konuya ilginin az olması sebebiyle amacımız doğrultusunda bir kulüp kurulması girişimine başlanmış ve 2013 yılı içerisinde yer tespiti yapıldıktan sonra, kulübümüz gerekli resmi başvuruları tamamlayarak faaliyetine başlamıştır.

Destek açısından kulüp üyelerimiz ilçe halkımız, çalışmalarımız konusunda bilgi sahibi olan havacılığa gönül vermiş bir avuç insan ve ilçe belediyemizin çevre düzenlemesi konusunda vermiş olduğu kısıtlı miktardaki yardımı dışında yerel yönetimlerden herhangi bir destek alınamamıştır. Faaliyetlerimizi tamamen kendi imkânlarımızla,  “imece” usulü ile devam ettirmekteyiz”

Sadullah Bey’ in bana cevabında en güzel olan kelime “imece” bizlere ilkokullarda öğretilen bu kavram günümüzde yavaş yavaş unutulmaya başlandı diye düşünüyorum. Belki de havacılığımızın kurtuluşunun anahtarı bu kelimedir. İmece ile yapılan hava parkları genel havacılığımızın kurtuluşu olabilir.

BURSA’ DA ATILIMLAR VAR

Kendisi de yıllardır sportif havacılığın içerisinde olan Cem Özdemir daha önceki hava parkı yazılarımdan sonra benimle irtibata geçerek Bursa’ da ki çalışmalardan bahsetmişti. Bursa’ nın Nilüfer İlçesi Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Nilüfer Sportif Havacılık Kulübü Başkanı Rasim Kuşçu adeta dirsek teması çalışarak şu ana kadar ülkemizde gördüğüm bu konudaki en büyük yerel yönetim desteğini ve çalışmasını yürütüyorlar.

Ulubat Gölü’ nün güney doğu kıyısı yakınlarında gölden 230- 240 metre yükseklikte bir tepede Yamaç Paraşütü kalkış pisti yapılmış. Kalkış noktası yanında 150 yatak kapasiteli ikişer kişilik banyolu ve klimalı odalar yapılmış.

Aşağıda göl kıyısına yakın futbol sahasından daha büyük bir yamaç paraşütü yelken kanat gibi hava araçları için iniş alanı varmış. Ayrıca göl kıyısında microlight ve paramotor trike pisti var. İşin güzeli bu pistin büyütülmeye müsait olması… Bu pisti büyüterek genel havacılık uçaklarının da inebileceği hale getirebileceklerini söylüyor Cem Özdemir. Fakat yine destek eksiklikleri var.

Cem Bey devlet bize yardım etsin mantığından uzak çözüm üreten bir havacı; göl kenarındaki pistin aktif kullanılabilmesi için çözümler üretmiş. Pist atıl durumda bir bataklık arazi yapısında olduğundan zaman zaman su basması yaşanıyormuş.

Bursalı havacılar, yerel idare ile iş birliği konusunda güzel bir çalışmaya imza attılar. Zaman zaman belediyenin katıldığı festivallerde de havacı olarak bölgelerini başarıyla temsil ediyorlar.

Cem Özdemir, belediyenin ilçedeki hafriyatları buraya boşalttırılarak bataklığın kurutulması ve stabilizasyon çalışmasıyla hem ekolojiye zarar vermeden hem de havacılık ve turizm faaliyetlerine uygun bir pist haline getirebileceğini belirtti. Bursa’ da bulunan sanayicilerden ve havacılardan destek bekliyorlar.

EGE’ DE BİR VAHA

Herkesin gözde mekanı olan Alaçatı’ da bir hava parkı oluşumu olduğunu kaç kişi biliyordu? Herkes güzel plajları, eğlence mekanlarını konuşuyor. Ya hava parkı? Alaçatı sakinlerinden Eczacı Hakan Çetinkaya ve arkadaşları (aralarında çok sevdiğim ve saydığım üstadım Bora Ayyıldız hocamız da var) Alaçatı bölgesinde gyrocopter ile uçuşlar yapıyor. Gyrokopter son yıllarda giderek yaygınlaşan, microlight-helikopter karışımı inanılmaz bir araç…

Gyrokopterin ön kokpitinde Eczacı Hakan Çetinkaya var. Türkiye’de Gyrokopterin sevilmesine önemli katkı sağlayan Çetinkaya’nın havacılıkta en büyük destekçisi ise arka kokpitte oturan Bora Ayyıldız. Vecihi Hürkuş ile aynı kokpiti paylaşan Bora Hoca, uzun yıllar zirai ilaçlama pilotluğu ve işletmeciliği yaptı. Emeklilik günlerini havacılıktan kopmayarak burada geçiriyor. (Fotoğraf Flyalacati sayfasından alınmıştır)

Bora Hocam’ a Alaçatı’ da ki faaliyetleri sordum:

“Alan belediyeye ait eski dolgu, planda da yeşil alan olarak tescilli, işe yaramayan bir yer. Ancak yıllardan beri oradan microlight ve bilahare gyro uçuşları yapılmakta olduğundan tüm kişiler tarafından kabul edilmiş bir faaliyet alanı. Burada çok iyi ilişkilerde olunmasının büyük fayda ve etkisi olduğundan geçen yıl belediye talep ve ricalar üzerine videolarımızda da görülen asfalt- mıcır sermeli pistimizi yaparak katkıda bulundu.

AYNI ZAMANDA UÇURTMA FESTİVALLERİ DE YAPILIYOR

Alan aynı zamanda yılın belli zamanlarında uçurtma festivali veya benzeri etkinliklerde kullanılmaktadır. Bu arada bakımı ve korunması tabii ki tarafımızdan yapılmaktadır. Geçen yılın sonlarındaki bir görüşmede istenirse bir köşeye konteynır olarak basit hangar da yapabilmeye izin verildiği halde halktan o bölgede yapılaşma izni olmayışından dolayı belediye aleyhine tepki nedeni olmasın diyerek teşekkürlerimiz sunarak yapılan bu güzel jeste yanaşmadık. Sanırım daha uzun süre bu güzel olanak devam edecektir.  Dolayısı ile bizlerde konu ile ilgili bir sorun bulunmamaktadır.

PLAN ÇEKİP UÇUYORUZ

Adnan Menderes Havalimanı’na plan fakslayıp kalkış ve uçuş kapatışları da usulü dairesinde ve titizlikle uygulayarak hiç sorunsuz olarak dilediğimiz kadar uçuş gerçekleştirmekteyiz. Harici meydan intikallerimizi de gerek gerçek hava alanlarına gerek “ZZZZ” kategorilerine yine plan bildirerek gerçekleştirmekteyiz. ATC tarafından gösterilmekte olan anlayışlı yaklaşımın temelinde bu güne kadar en ufak bir kural dışı uygulama ve şikayete neden olabilecek çalışma içinde olunmamış olmasıdır diye düşünmekteyim.

Dışarıdan gelecek sabit kanatlar için 1000 feet asfalt pistimizin her iki ucunda maalesef devasa reklam panoları var. Gyro için sorun olmuyor ama yabancı ziyaretçilere özellikle sorunu bildirip ancak kendi sorumlulukları altında gelmeleri gerektiğini mutlak surette hatırlatıyoruz. Asfalta paralel 400 metre ebatındaki toprak pistimizde de özellikle kış aylarında yağışlardan sonra toprak gevşek olabiliyor. Gerekirse bu olumsuzlukları da parantez içinde hatırlatmak doğru olur kanaatindeyim”

NELER YAPMALI?

Sizlere ülkemizin dört ayrı bölgesinden dört ayrı oluşum anlattım. Bunların yanı sıra Samsun 19 Mayıs Üniversitesinin de hava parkı çalışmaları devam ediyor.  Görüyorsunuz ki hepsinde de ortak yan imece usulü ve havacılığın gerektirdiği şekilde iyi niyet ve jestler ile yapılan oluşumlar olması…

Halk, havacılar ile el ele vererek imece usulü bir şeyler yapmaya çalışıyor. Peki yerel yönetimler ne kadar destek veriyor? Bu sorunun da cevabını örneklerin içerisinde görmüş olduk. Kimi yönetimler sadece çevre düzenlemesi ile destek verirken kimileri hava parklarındaki turizm potansiyelini fark ederek daha da yardımları daha da ileri taşıyorlar.

Umuyorum ki bu yazı yayınlandıktan sonra; yerel yönetimler, mesire statüsündeki kamu alanlarından uygun olanlarının, sivil havacılık faaliyetleri için tahsis edebilirler. Üzerine basit depo, çadır hangar vb. araç gerecin muhafaza edilmesi için yerlerin yapılmasına izin verebilir ve bu alanların hem turizm faaliyet alanları haline gelmelerini hem de göklerde olan istikbale gidecek genç kuşaklarımızın uygun ortamlarda bulunmalarını sağlayabilirler.

Bu çalışmalar aşama kaydettikçe de sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Umarım yerel yönetimler hava parklarına daha fazla yardım da bulunur. Yukarıdaki hava parklarına yardımlarda bulunmak isteyenler olursa bana yazmaları halinde kendilerine iletişim bilgilerini verebilirim.

Soru, görüş ve önerileriniz için, Twitter ve İnstagram‘dan bana ulaşabilirsiniz.

E:posta: info@irfanozanongun.com

Kaynak: http://www.kokpit.aero/turkiyenin-hava-parklari?writer=18