Her hafta burası üzerinden sizlerle sportif havacılık ve/ veya uçuş eğitimi ile ilgili yazılar yazıp izlenimlerimi ve deneyimlerimi paylaşıyorum. Geçen hafta Kokpit.aero ailesinin eski üyelerinden Mustafa Kılıç hocamın bir çağrısı ile huzur evi ziyareti gerçekleştirdik. Gittiğimiz kişiler Mustafa Hocam’ın daha önce Kokpit.aero da sizler ile paylaştığı gökyüzünün ülkemizdeki en yaşlı çifti MORÇÖLLER idi.
Havacılık vefa işidir… Bana bu dersi Sabiha Gökçen Hocam vermişti. Hocam diyorum çünkü bana ders vermişti. Aranızdan “Yaşın kaç ki Sabiha Gökçen’den ders aldın?” diyenler olabilir.
1999’da İnönü Uçuş Eğitim Merkezi’ne gittim. Planör başlangıç kursu alarak hayatımda ilk defa yalnız uçuş yapacaktım. Kurs sırasında iki araç pist başına geldi. İçerisinden yaşlı bir kadın ve ona yardım eden beş altı kişi indi.
Pist başında hocalarımız ile oturup bizleri seyretti. Uçuş öğretmenime o kim diye sorduğum zaman “Eski bir planör pilotu” dediğini hatırlıyorum. Daha sonra o kişinin Sabiha Gökçen olduğunu öğrendiğim de hocama giderek “Neden söylemediniz?” diye sormuştum.
Hocam da bana “Senin gibi herkes başına üşüşürse rahat izleyemez” diye cevap vermişti. Muhtemelen haklıydı. Fakat bu ziyaret beni çok etkilemişti. Sabiha Hocam yetiştiği hatta kuruluşunda yer aldığı bu eğitim merkezine olan vefasını yıllar geçse de gösteriyordu. Gelip bizleri yani kendisinin yetiştirdiği öğrencilerinin, öğrencilerinin öğrencilerini izlemeye gelmişti. Peki, bizler ne kadar vefalıydık?
NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR
Çok klasikleşmiş bir sözdür. Nerede o eski bayramlar? Eski İstanbul ailelerinden birisine mensup olduğumdan mı bilemiyorum ama bizler her bayramda aile büyüklerimizi ziyaret ederek büyüdük. Büyüklerin ellerini öper, onlardan eski hikayelerini dinler ve mendil ile bayram harçlığı alırdık.
Şimdilerde anlıyorum ki onlar da çocuklarının torunlarını ve ailenin küçüklerini aileye uygun yetiştirip yetiştirmediklerini bu şekilde görmüş oluyorlardı. O zamanlar şimdiki gibi herkesin cep telefonu, bilgisayarı da olmadığından bu şekilde sıcak ve güzel bir iletişim sağlıyorduk. Vefa içerisinde yetişiyor ve eğitiliyorduk.
Geçtiğimiz bayramda Mustafa Hocam Facebook üzerinden Melahat ve Remzi Morçöl’ün fotoğraflarını yayınlayınca ben de altına yorum yaparak genel bir çağrıda bulunmuştum. “Hadi bu bayram herkes havacılık büyüklerimize bayram ziyaretinde bulunsun ve vefamızı gösterelim.” demiştim.
Bayramda yapamasak da geçtiğimiz hafta Mustafa Hocam ile birlikte bu ziyaretimizi gerçekleştirdik. Muhteşem duygular içerisinde Morçöller Hocalarımızın ikametgahı olan; Kızılay’ a bağlı Zeynep- Nedim Oyvar Huzurevi & Bakımevine gittik.
Kapıyı Remzi Hocam açtı. Kendimizi tanıttık. İnanın, o an hal hareketleri bile hız ve canlılık kazandı hocamın… Eşi Melahat Morçöl Hocam uyuyordu. Remzi Hocam, “Melahat biraz rahatsız o yüzden uyuyor” dedi. Biz de Remzi Hocam ile sohbete başladık. Eski anılar, o zaman ki havacılık, şimdiki havacılık derken Melahat Hocam sesimize uyanıp kalktı ve müthiş bir nezaket göstererek; “Kusura bakmayın biraz rahatsızım o yüzden uyuyordum” dedi.
Sonra kendisine de kendimizi tanıttığımız zaman onun da gözlerinde ışıltı oldu. Adeta iki hocamızda 10-15 yaş gençleştiler. İşte kısa da olsa bir ziyaretin ne kadar faydalı olduğunu görüyorsunuz. Hatta fotoğrafta gördüğünüz Melahat Hocam ve benim fotoğrafım çekildiği sırada, Melahat Hocam bana “Nişan, söz var mı?” diye sordu. “Yok hocam bekârım” dediğim zaman ise “Hayır fotoğrafı görüp de kıskanmasın diye soruyorum” dedi. Böyle tatlı espriler ile uzunca sohbet ettik hocalarımız ile… Hem bizler için hem de hocalarımız için çok güzel bir gün oldu. Bunu bizzat Remzi Hocam söyledi. Tabii bunun yanında bizlere şikayette de bulundu.
THK VEFASIZ
Şimdi Remzi Hocam’ın bana yakındığı cümlelerini bire bir aktarmaya çalışacağım:
“O çok şikayet ettikleri Atilla Taçoy (1990-99 yılları arasında THK başkanlığı görevinde bulundu) döneminde bile bizleri çağırıyorlardı. Kuruluş günlerinde ve toplantılarda evlerimizden araçla alıp geri getiriyorlardı. Bizlerin döneminden sadece ikimiz kaldık. Şimdi ki yönetim bırakın bizi alıp bırakmayı bir telefonla bile aramıyor. Çok kırgın ve kızgınım”
Bu sözler Türkkuşunun, THK’nın yaşayan en eski uçuş öğretmenlerine, Sabiha Gökçen’in tevhid-i tedrisatından geçmiş bir havacılık büyüğümüze ait… Remiz Morçöl’ün sözleri…
Bana sorarsanız sadece THK değil, havacılar olarak büyük çoğunluğumuz vefasız. Bayramlarda, arada sırada bir telefonla bile arasak hiç bir şey kaybetmeyiz. Hatta çok şey kazanırız. Havacılık günlerinde kaldıkları yerden alsak, o çok özel(!) protokol sırasında bir yer versek, makam mı kaybederiz? Rütbe mi kaybederiz? Bir şey kaybetmeyeceğimiz hatta saygı ve vefa kazanacağımız aşikarken neden yapmıyoruz? Önümüzdeki dönemde de Morçöller Hocalarımı ara ara ziyaret etmeye devam edeceğim. Havacılık eğitim organizasyonları ve sivil toplum kuruluşları olarak özel günlerde sizler de ziyaret etseniz çok güzel olurdu. Uzun lafın kısası Vefasısız!..
Vefasısız ama bunu düzeltmek elimizde… Mustafa Hocamda hemen hemen bütün eski havacıların, büyüklerimizin irtibat bilgileri mevcut. Sitemiz üzerinden ya da direkt kendisi ile irtibat kurarak yaşadığınız yere yakın olan büyüklerimizin adreslerini öğrenerek ziyarette bulunabilirsiniz.
Soru, görüş ve önerileriniz için, Twitter ve İnstagram‘dan bana ulaşabilirsiniz.
E:posta: info@irfanozanongun.com
Kaynak: http://www.kokpit.aero/vefasizlik-irfan-ozan-ongun?writer=18