S

Son haftalarda içimden hiç yazı yazmak gelmediği için sizlerden uzak kaldım. Yazı yazmak istemememin sebebi gerek THK Genel Başkanı hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle yaşanılan hukuksal süreçti. Gazetelerde, televizyonlarda ve internet sitelerinde sürekli olarak basında genel başkandan ziyade THK logosu kullanılıp kişiden çok kuruma zarar veriliyor olmasıydı.

Bana on altı yaşında uçmayı öğreten kurumun adının bu şekilde lekelenmesi ve marka değerinin düşürülmesi oldukça canımı sıkıyordu. Fakat bu süreçte olumsuzluklara rağmen sportif havacılık adına oldukça güzel gelişmeler de yaşandı. Gelin yaşanan olumsuzlukları bir kenara bırakıp biraz bunlardan bahsedelim sonra da biraz öz eleştiri yapalım.

SERBEST PARAŞÜTÇÜLER REKOR ÜSTÜNE REKOR KIRDI

Geçen yıl 29 Ekim tarihinde havada 29’lu tutuşma denemesi için yola çıkan serbest paraşütçülerimiz bu yıl olayı bir adım öteye götürerek çalışmalarına başladılar. Antrenman yaptıkları neredeyse her gün rekorlarını bir iki kişi daha arttırarak en sonunda 40 kişi ile rekoru bu yıllık tamamladılar.

Çalışmaya yaklaşık yetmiş kişi katıldı. 24’ü Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, gerisi sivil olmak ile birlikte 5 kadın paraşütçü bulunuyordu. Fakat rekor atlayışında bulunan şanslı kişilerin 17 tanesi T.S.K mensubu geri kalanı sivil ve bir tanesi kadındı.

Bu muhteşem oluşumda THK ve TSK paraşütçüleri ile amatör paraşütçüler bir araya geldiler. Asıl hedef daha da büyük!.. Bu rekorla yetinmeyen ekip cumhuriyetimizin 95.yılında havada 95 serbest paraşütçü ile ay yıldız şekli yapmayı hedef olarak belirlemişler. Ben hemen hepsini yıllardır tanıyan birisi olarak bu hedeflerini de tutturacaklarına inanıyorum.

PLANÖRCÜLÜK YENİDEN HAYAT BULDU

Geçtiğimiz haftalarda planör alanında da çok güzel gelişmeler oldu. THK Planör Uçuş Okulu Müdürü Ersel Özkan önderliğinde yetiştirilmekte olan öğretmen adayları hem tecrübe edinmek adına hem de temaslarda bulunmak üzere Polonya’ ya giderek orada bir hafta boyunca uçuşlar gerçekleştirdiler.

Ülkeye döndüklerinde de son uçuşlarını gerçekleştirerek Planör Öğretmen Pilotu unvanı ile mezun oldular. Yeni öğretmenlerimizin hemen hepsinin ellerinde çanta ile kampa girdikleri ilk günleri bilen birisi olarak nasıl gurur duyduğumu anlatamam. Planör Uçuş Okuluna en son öğretmen kadrosu 2005 yılında katılmıştı. O zamandan bu zamana okuldan ayrılanlar, emekli olanlarla birlikte küçülen kadro şimdi yeniden aldığı taze kan ile hayata geri dönüyor. “Daha taze öğretmenler” Ne yapabilirler diye düşünenler bu düşüncelerinden hemen vazgeçsinler. Çünkü Polonya’ da uçuş yaptıkları kulüp pilotları tarafından pilotajlarına hayran kalındığı aldığım haberler içerisinde…

Bunun yanında genç öğretmen arkadaşlarımın hemen hepsi lisans, yüksek lisans mezunu ve öğrenim gördükleri bölümler ile planörcülüğe nasıl katkı sağlayabiliriz diye baktıklarını yapmış olduğum ikili görüşmelerde gördüm. İçlerinde OSTIV’ den ödül almış olan bile var.

Personelin dışında okula iki tane de motorlu planör gelmiş durumda… Bu planörlerin tescil işlemleri devam ediyormuş. Tescil bittikten sonra yaz kış demeden lisans yenilemeler kesintisiz devam edecekmiş. Şu sıralar sadece vinç kalkışı ile uçuş yapılabildiğinden ne yazık ki lisans yenileme konusunda hava şartları biraz engel teşkil ediyor.

Planör yatırımı neredeyse on yıldan fazladır yapılmıyordu. Motorlu planörlerin gelmesi çok iyi oldu. Umarım devamı da gelir. İyi haberler daha bitmedi. Yıllardan beridir amatör planörcülerin zaman zaman şikâyet ettiği okul planörcülük yönergesinde de değişikliğe gidildiği duyumunu aldım. Ersel Hocam tüm amatör planör pilotlarını lisans yenilemeye beklediklerini belirtti. Lisans yenilemek için direkt okul müdürlüğüne başvurmanız artık yeterli oluyor. Hava iyi olduğu taktirde ve evraklar tamam ise hemen ertesi günün uçuş programına uçuşlarınız planlanıyormuş. Yani öyle eskisi gibi haftalarca bekleme derdi de ortadan kalkmış oldu.

PARAMOTORCULAR ÇALIŞTAY YAPTI

Paramotorcular ilk defa Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yetkilileri ile bir araya gelerek bir çalıştay yaptı ve çalışma grubu oluşturuldu. Paramotor üzerine düzenlemelerde bulunacaklar. SHGM’ nin bu adımı sportif havacıları görmezden geliyorlar diyenlere adeta bir cevap niteliğinde diye düşünüyorum. Umarım diğer sportif havacılık branşlarında uğraşan sporcular ve sivil toplum kuruluşları da SHGM ile temasa geçerek kendi konularında bir çalıştay düzenleme kararı alır.

GYROCOPTERDE AVRUPADA BİR İLK

Gyrocopter ülkemizde aslında havacılığın ilk yıllarında başlamış fakat sonra yıllar içerisinde unutulmuş ve geçtiğimiz beş yıl içerisinde tekrardan canlanmış adeta hayat bulmuş bir branş. Daha önce yazılarımda da anlattığım bu şeytan icadı konusunda da ülkemizde bir ilk yaşanıyor. Bir iki hafta içerisinde ülkemizin ilk kadın gyrocopter pilotu’ da yetişmiş olacak. Son saatlerini uçan ve lisans sınavını bekleyen Nur GÜNDOĞDU aslına bakarsanız havacılığın her alanında var. Kendisi aynı zamanda PPL sahibi bir pilot. Bunun yanında da yıllardır kabin memuru olarak yerli ve yabancı çeşitli firmalarda çalışıyor. Havacılığı sadece iş olarak değil amatör olarak da yaşayan Nur GÜNDOĞDU umarım ülkemizdeki diğer kadınlara da ilham kaynağı olur. Eğitim aldığı Gyrocopter firmasının yetkililerine göre kendisi sadece ülkemizin değil aynı zamanda Avrupa’ nın da ilk kadın gyrocopter pilotu olacakmış. Kadınların havacılıkta ve özellikle kokpitlerde yer almalarını sürekli destekleyen birisi olarak bu girişimi ayakta alkışlıyorum.

2015 YILI HERŞEY DAHA GÜZEL Mİ OLACAK?

2015 yılına girerken sürekli olarak bu soru aklıma takılıyor. Yıllardır ufak tefek gelişmelerin olduğu sportif havacılık camiamızda yukarıda anlattığım gibi bir sürü büyük denebilecek gelişmeleri yeni yıla girerken yaşadık. THK seçimleri 2015’ in ilk aylarında gerçekleşecek. Umarım yeni gelecek olan yönetim sadece havayoluna pilot yetiştirme ya da uçak üretim derdine düşmek yerine İnönü, Efes, Karain gibi meydanlarda faaliyet göstermeye çalışan sportif havacılık ile ilgili okullarını, personellerini daha fazla destekler ve biz sportif havacılar da kendi branşlarımızı icra edecek vahalar bulmaya devam edebiliriz. Sportif havacılar olarak “yeni yönetim hava kuvvetleri tarafında atanıyor” diye kavgaya girişmek yerine gelenlere sportif havacılığı ve önemini anlatarak desteklemeleri için lobi faaliyeti yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Kavga ile bir yere varamadığımızı şimdiye kadar öğrenmedik mi?

ÇUVALDIZI BİZE İĞNEYİ BAŞKASINA

Ülkemiz sportif havacılığının özellikle bıçak sırtında olduğu şu dönemde bu kadar güzellikler yaşanırken başta basın yayın organları olmak üzere havacıların ne kadarı bu gelişmelerden haberdardı? Ana akım medyanın ne kadarında yukarıda bahsettiğim haberleri okuduk ya da izledik? Ben hiç görmedim. Bir cerrahın paraşüt ile atlaması ülke rekoru kırılmasından daha fazla haber konusu olabiliyor. Bu da önemli tabii ki fakat rekorların da önemi yadsınmamalı!
Kokpit.aero yazarlarının sportif havacılık kökenli olmasından mı bilemiyorum ama bizler elimizden geldiğince sportif havacılığı desteklemeye ve haber yapmaya çalışıyoruz.
Şu yazıyı yazarken bile başta sosyal medyada oluşacak etkileri ve tepkileri ön görebiliyorum. Yine çeşitli mecralarda başlıklar açılacak, kampanyalar başlatılacak fakat gerisi gelmeyecek. Ne yazık ki klavye havacılığını bırakamıyoruz. Bakın paramotorcular bir adım ileri atarak çalıştay düzenlediler. Ben bir planörcü olarak başta kendime ve diğer branşların sporcularına soruyorum; Bizler ne yapıyoruz? Daha ne kadar bekleyeceğiz? Artık kurumlara laf etmek yerine elimizi taşın altına koyma vaktimiz gelmedi mi?

Soru, görüş ve önerileriniz için, Twitter ve İnstagram‘dan bana ulaşabilirsiniz.

E:posta: info@irfanozanongun.com

 

Kaynak: http://www.kokpit.aero/sportif-havacilik-bicak-sirtinda-mi?writer=18